25 Nisan 2018 Çarşamba

GAVAT'A GIRAVAT/ 27.BÖLÜM- SON BÖLÜM-



Hikayemi okuyan oy veren yorum yapan herkese sonsuz teşekkürler... Umarım bu kitap okuma düşkünü okurlarım hayatları boyunca nerede. kimle ve nasıl yaşamak istiyorlarsa doya doya yaşasınlar... Bu arada " kadınım hepsi, bu" adlı sıfır yayınlarının proje kitabına Türkiye'den 40 kadından bir olarak seçildim. Ben de bu proje kitabına şiirlerimi yazdım. İsteyen sıfır yayınlarından adımı söyleyerek temin edebilir. Bu arada internet üzerinden paylaşmadığım romanlarımdan bir ikisi yakında kitap olma yolunda... Sevgi ile kalın...

27.BÖLÜM

Söz…

O günü halen birbirimize anlattıkça gülüyoruz. Çünkü Nasip’in benim kimliğimi öğrendikten sonra anlattıklarımı dinleyince mahkemenin orta yerine altına kaçırmasını şaşkınlıkla ve gülerek seyretmiştik. Ona verilebilecek en güzel dersi vermiştik. Yılların öcünü tüm ezilenler, haksızlığa uğrayanlar adına almıştım sanki. Ömür boyu hapse mahkum olmuştu.  Hem de hiçbir indirimden faydalanmamak üzere. Tam mahkemeden çıkarken Nermin’in  “Merak etme! Ara sıra sana don ile gıravat yollarız Gavat Nasip bey! Don işine yarar ama gıravata pek güvenme diye bağırması ikimizin de içini soğutmuştu sanki.
Kocaman bir aile olmuştuk. Nermin annesini ve kardeşini de alıp İzmir’e bizim evimizin yakınına yerleştiler. Ben Harun abi ile yeni büyük bir avukatlık danışmanlık bürosu açtım. İşlerimiz çok iyi. Nermin de kardeşi de bizim büroda çalışıyorlar. Nermin benim sağ kolum oldu.
Mihriban can kardeşim. Nişanlı bu ay evlenip başka bir eve çıkacak. Başka ev derken iki bina ileriye. Damada tek şart koştuk uzağa gitmeyeceksin diye. O da mükemmel biri. Kabul etti. Sessiz sakin akıllı biri. Diş hekimi. Mihriban’ı da çok seviyor.
Ali abim ile sezen ablam. İkinci çocukları oldu. Ben halen lokantaya gidip mutfağa giriyorum ara sıra. Yemeklerini özledik diyorlar. Zevkle hazırlıyorum onlara yemek. Masalar kuruyoruz upuzun. Hepimiz oturuyoruz masaya neşeyle sohbetler ediyoruz.
Annem öğrenmiş nerede yaşadığımı aradı beni konuştuk. Beni bunca zaman aradığını ama bulamadığını anlattı. Özlemiş sandım beni. Meğer babam aratmış. Felç olmuş. Şu evi satsın da beni özel bir hastaneye yatırsın demiş. Kurtulma şansı varmış. Tabii tabii dedim. Evi hemen birine sattım onlarda hemen taşınmak istediklerini söylediler bizimkileri çıkarttılar. Parasını da yardım derneklerine bağışladım. Sonra onlara bir mesaj yazdım. “Daha beter olun” dedim.
Bugün beni istemeye gelecekler. Ali abim ile Sezen ablamdan. Yani ailemden. O da avukat. Biliyor başımdan geçenleri. Anlattım hiçbir şey saklamadan.  Ama son kez konuşmuş ve bir daha bu konuyu hiç konuşmayacağımıza söz vermiştik.

                         -SON-      

23 Nisan 2018 Pazartesi

GAVAT'A GIRAVAT/ 26.BÖLÜM




26.BÖLÜM

Gizli tanık…

Nermin peş peşe sıralamıştı tüm yaşadıklarını. Nasip bana uyuşturucuyu zorla sattırıyordu. Beni başkalarına pazarlıyordu. Yapmak istemiyordum beni ailemle ve hayatımla tehdit ediyordu. Evde de kumar oynatıyordu. İş yerinde de en alt katta gizli bir bölme var orada da kumar oynatıyordu. Bunları ispatlamak için kameraya çektim dedi. Yıllarca çektiği bu acıların son bulmasını, boşanmak istediğini, maddi manevi tazminat istediğini söyledi göz yaşları içinde. Salonda ki herkes çok etkilenmişti bu anlatılanlardan tabii. Hele hamile olduğu halde zorla başkalarıyla beraberliğe zorlandığı için bebeğini kaybettiğini ölümden döndüğünü anlatınca üstlerine atlamamak için kendimi zor tutmuştum.  
Hakim bana, gizli bir tanık daha varmış geldi mi deyince evet sayın hakimim dedim. Ama artık gizli değil kimliği birazdan açıklanacak deyince ikisinin de yüzünde ki ifadeyi merak etmiştim. Sonra hakime dönüp tanığımın adı Çilem Kaya dedim. Bu ismi duyunca ikisi de bana dönmüş şaşkınlıkla anlamaya çalıştıklarını fark ettim. Hakim bey şimdi size Çilem Kaya’yı sunacağım. Ama önce müsaadenizle bu avukatlık cübbemi çıkartmak istiyorum dedim. Hakim de bana şaşkınlıkla bakıyordu. Çünkü o da bilmiyordu biraz sonra yapacaklarımı. Çilem Kaya benim sayın hakimim dedim. Mahkeme salonunda müthiş bir gürültü kopmuştu. Duruşmada bulunan herkes bu nasıl olur falan diyordu. Hakim çareyi sessiz olursanız anlayacağız lütfen deyince salondakiler sustular.
Ben devam ediyordum. Evet Çilem Kaya benim mahkeme kararıyla ismimi değiştirmeden önceki adımdı. Mahkeme kararıyla Ece Yorulmaz ismini aldım. Ben Nasip Sağır’ın eski eşiyim. Burada Nermin Sağır’ın avukatı sıfatıyla bulunuyordum. Ama şu andan itibaren aynı Nermin Sağır’ın yaşadıklarını yıllarca yaşamış hatta bunun için kendi yaşamına son vermek için bileklerini kesmiş kadınlardan biriyim. Çünkü onlardan başka kurtuluşum yoktu. Avukat olmayı sırf hayatımı bu kabusa çeviren iki adamla hesaplaşmak için istemiştim, başardım.
Şu an ikisinde üstlerinde beyaz gömlek kravat var. Yıllarca önemli bir iş yapacaklarında daha açık konuşayım bu uyuşturucu satışı olur, beni pazarlama işi olur kumar işi olur, o gün hemen bana; “Beyaz gömlek üstüne de gıravat hazırla derdi. Cahilliğinden kravat demeyi bilmediği için “GIRAVAT” derdi. Çünkü ona göre saygın adamlar, kaliteli insanlar böyle giyinirlermiş. Bana ben erkeğim sense kadın diyordu. Sen benim malımsın diyordu. Şimdi onların karşısında hem kadın avukatlık kimliğimle hem de yıllarca çocukluğu çalınmış aşağılanmış, dövülmüş içkiye, uyuşturucuya zorlanmış bir kadın olarak bulunuyorum. Ve onlara izninizle sormak istiyorum. Şimdi bu beyaz gömlek ve kravat onların işledikleri suçları hafifletecek mi ya da onların cezasında indirim mi yaptıracak, yani bu kravatı takınca adam mı oldular? Yüce mahkemeyi, bizi kandırabilecekler mi bu kıyafetle?
Onlara son bir şey söylemek istiyorum sayın hakimim. Erkek erkektir. Sadece bir cinsiyet. Kadının kadın olduğu gibi... İnsanı insan yapan ise karakteridir, kravatı değil… Hele GAVAT’A GIRAVAT fayda etmez işte böyle adamın altına ettirir…

22 Nisan 2018 Pazar

GAVAT'A GIRAVAT/ 25.BÖLÜM



25.BÖLÜM

Mahkemeye gelen ailem…

Bugün mahkeme saat 11.00 de. Nermin tam iki gündür bizim evde misafir. Onunla en son yaptığımız plan onun oradan o evden kaçışı ile ilgiliydi. O gün otel odasında tanıdığım o yüzü gözü boyalı, aşifte kadın hareketleri sergilemeye zorlanan kadın gitmiş yerine masum, kibar, utangaç bir genç kadın gelmişti. Çünkü aslında gerçeği bu idi. Sabaha kadar ne Mihriban uyumuştu ne Nermin ne de ben. Sürekli olacaklar hakkında konuşuyor heyecanlanıyor bir an evvel saatin 11.00 olmasını istiyorduk. Aslında korkuyorduk Nermin ile ikimiz. Ama sonra birbirimize sımsıkı sarılıp başaracağız diye moral veriyorduk. Mihriban iş yerinden izin almıştı bizimle mahkemeye gelecekti. Onun beni yalnız bırakacağını zaten hiç düşünmemiştim.
Erkenden yola çıkmıştık ancak mahkemenin başlamasına daha çok vardı. Kimseye görünmek istemediğimiz için kalemde bekledik. Sıra bize geldiğini duyunca salona doğru girdik. Mihriban, yanında Ali abi ile eşi Sezgin salonda oturmuş bana her zamanki gibi sevgi ve gururla ile bakıyorlardı. Çünkü onlar benim ailemdi. Benim hep yanımda olan, bilgi tecrübe ve yardımlarıyla yol gösteren ve bu noktaya gelmemi sağlayan Avukat Harun abim de arka sırada oturmuş “Hadi bakalım göster marifetini sen halledersin” der gibi işaret yapmıştı. 
Onları görünce ağlamamak için zor tutmuştum kendimi ama daha da güçlü hissetmiştim kendimi. Biliyorlardı tabi benim için ne kadar önemli bir mahkeme olduğunu. Detaylarını pek fazla bilmeseler de...
 Mahkemeye sunulan deliller sonunda Nasip ile o benim kolyeli diye adını taktığım adam, uyuşturucu, kumar oynatmak, oynamak, çek senet işleri yapmaktan yargılanacaklardı. Her şey istediğim gibiydi. Adları söylenip de mahkemeye çağrıldıklarında kalbim neredeyse yerinden fırlayacaktı. İkisi de korkulu gözlerle hakime kitlenmişlerdi. İkisinin de ellerinde kelepçe takılıydı. Aynı suçlardan getirilmişlerdi.  Ben Nermin’in avukatı sıfatıyla bulunuyordum. Acaba salona girince beni tanıyacaklar mıydı? Onlara doğru hafif dönük oturmayı tercih etmiştim.



GAVAT'A GIRAVAT/ 24.BÖLÜM


24.BÖLÜM

Delil toplama…

Nermin bana, ne yapmam lazım dedi kurtulmak için. Hazırım ne gerekirse yapacağım. Yeter ki beni kurtar!
Tamam dedim anlattım tüm detayları…
Sabah olunca hiçbir şey olmamış gibi gideceksin eve. Birkaç gün daha dayanacaksın bu iğrençliğe. Seni ertesi gün bir müşteri bu otele istiyormuş gibi Nasip ile iletişime geçecek ve seni buraya getirteceğim. Sana ne yapacağını o zaman anlatacağım kafamda bir şeyler var dedim. Tamam dedi.
Ertesi gün Nermin otele geldi. Ona aldığım kamerayı gösterdim. Bunu dedim oturduğunuz misafirlerle yemek yediğiniz pazarlıkların yapıldığı odaya yerleştireceksin. Akşam benim adamım senin için pazarlık yapmaya eve gelecek. Söylediği her şey kayıt altına alınacak. Hem seninle yaptığı pazarlık hem de uyuşturucu pazarlığı yapılacak.  Bizim adamımız onu konuşturup bize delil sunacak. Aslında bunlar bile onu yakalatmaya yetecek ama sırada senin öcün olacak. Sen de ona yani Nasip’e sürekli ben bu işi yapmak istemiyorum. Beni zorluyorsun falan diyeceksin onu kızdıracaksın. O da tabii o iğrenç yüzünü gösterecek seni tehdit edecek. Öldürürüm seni kardeşini anneni falan diyecek. Her zaman sana dediği gibi. Yani onu her taraftan sıkıştıracağız.
Harun abinin yardımıyla bir adamı Nasip ile görüştürdüm. Önce, uyuşturucu satıyormuşsun bana da bul dedirttim. Cebinde ki parayı gösterdi. Yarın malı hazırla bu paralar senin dedi bizim adamımız. Gözü döndü tabii paraları görünce Nasip’in. Sözleştiler. Bir de kadın lazım dedi. Nasip o kolay dedi işte burada sabaha kadar senin deyip Nermin’i gösterdi. Bu kadın biraz çelimsiz iş bilir mi deyince ooo, yıllardır yapıyor bu işi sen onu otele götür hele bir gör. Sırada o kadar talibi var ki onun yetişemiyorum. Her gece istiyorlar. Yolluyorum dedi. Yani Nasip tam da istediğim lafları sıralamıştı peş peşe.




20 Nisan 2018 Cuma

GAVAT'A GIRAVAT/ 23.BÖLÜM


23. BÖLÜM

Aynı yollardan geçtim…

Ona ilk sorum buraya seni Nasip mi yolluyor dedim. Evet ayol. Gavat kocam olur kendisi diye dalgasına devam etti. Demek ki kendine bu rolü, oyunu bulmuştu. Yani içinde bulunduğu durum ile dalga geçmeyi. Sonra devam etti. Ben bu zengin kazları nereden bulurdum ki. Ama o iyi bilir kimin parası var kim yolunacak. O anlattıkça midem daha da bulanıyordu. Bana oynadığın o umursamaz hafif tavırları bir tarafa bırak ne olur gerçek duygularını anlat dedim. Sen bu olamazsın. İçinin kan ağladığını biliyorum dedim.
 Neden dedi bana. Sen Nasip’i nereden tanıyorsun? Benim ne çektiğimi nereden bileceksin de bana yardım edeceksin. Onlar öyle güçlü ki deyince;
Ben de bir zamanlar bu yollardan geçtim onun karısıydım o yüzden iyi bilirim deyiverdim. Kadın o alaycı halinden çıkıp birden ciddi bir hale dönüşüverdi.
“Nasıl yani? İnanamam. Ama beni buraya getiren o Avukat senin de bir avukat olduğunu söylemişti.”
Evet, dedim. Ben şimdi bir avukatım. Ama o zamanlar sadece 14 yaşında bir çocuktum. Zorla Nasip ile bir ev karşılığında evlendirilmiş sonra da Nasip’in borçlarına karşılık önüne gelene satılan bir çocuktum. Yani senin bu yaşadıklarını zamanında bire bir yaşamış sonra da kurtulmak için intihara kalkışmış biriyim dedim.
Onun bana ve en önemlisi kendisine yardım etmesi için her şeyi bilmesi gerekiyordu. O yüzden anlattım en başından hiçbir şeyi atlamadan. Avukat olmayı sırf onlardan intikamımı almak için istemiştim başardım dedim. Şimdi sıra hesaplaşmaya geldi ve onları mahkum etmeye dedim. O da ağlıyordu ben de. O da benim gibi ailesi tarafından zorla verilmişti Nasip’e. Sonra da her gece satılmış başka erkeklere. Tıpkı benim gibi…



19 Nisan 2018 Perşembe

GAVAT'A GURAVAT/ 22.BÖLÜM


22.BÖLÜM
23 numaralı oda…
 Aradan sekiz yıl geçmişti. Zorla evlendirildiğimde 14 yaşındaydım. Yani çocuktum. Şimdi ise 23…Bedenim, saçım başım yani görüntüm tabii ki değişmişti. Bunca zaman sonra İstanbul’a yeniden gelmek heyecanlandırmamış aksine beni çok eski kötü günlerime yeniden götürmüştü.  Uçakta yol boyunca hatta indikten sonra bile gözyaşlarıma engel olamamıştım.
Harun abi riske girmeyelim tanınmaman için bu günkü randevuma peruk takarak gel demişti. Ne için bu otele gelmemi istemişti hiçbir bilgim yoktu. Ama kalbim deli gibi çarpıyordu. Bana sadece saat tam sekiz de Girne otelde 23 numaralı odaya gel kızım demişti. 
Gittim tabi tam kapıyı tıklatacaktım ki kapı açıldı. Kapıyı genç bir kadın açtı. Üstünde pırıltılı mini bir elbise vardı. Yüzünde de ağır bir makyaj. Tam yanlış mı geldim diye düşünürken “Ece Hanım, buyurun” dedi. Şaşkınlıkla içeriye girdim. Yüzümde nasıl bir ifade varsa anlamış olacak ki “Korkmayın! Avukat Harun Bey ayarladı bu görüşmeyi. Aslında ben de yarım saat öncesine kadar onunla buraya başka şeyler yapmaya geldiğimi sanıyordum. Anlarsınız işte... Ama bana bu hayattan memnun olup olmadığımı sordu. Bu hayattan kim memnun olursa. Manyak diye düşündüm. Filmlerde olur ya adam kadına aşık olur kurtarmak için evlenir falan. Öyle sandım. Babalık ben evliyim zaten dedim. Hatta buraya o gavat kocam yolladı dedim. Güldü bana kahkahalarla. Buraya gelenler pek gülmezler. Ne komik adam şimdiden kafayı bulmuş işimiz var diye düşündüm. Ama sonra bak kızım diye lafa başladı. Şayet bu hayattan kurtulmak istiyorsan sana yardım edecek biri var dedi. Bir kadın avukat dedi o da siz oluyorsunuz tabii. Neden yardım ediyor bana beni nereden tanıyor ki dedim. O da gerçek sebebin ne olduğunu kendisinde bilmediğini, sorularımı size sormamı söyledi. Bütün bir gecelik paramı ödediği için kabul ettim. Beni bu hayattan kurtaracak kişi sizmişsiniz. Ve tek yapmam gereken şeyin korkmadan sizinle konuşmak olduğunu söyledi. Otelde de sabaha kadar ne yemek istersem yiyebileceğimi masrafların da kendisinin karşılayacağını söyledi.


18 Nisan 2018 Çarşamba

GAVAT'A GIRAVAT/ 21.BÖLÜM




21.BÖLÜM

İstanbul’a dönüş…

Sabaha kadar heyecandan uyumamıştım. Defalarca okudum elimde ki dosyayı. Her satırını ezberlemiştim. Avukat Harun abi bana bu davayı kazanmak ve onları ömür boyu ceza almaları için nelerin gerektiğini nelere dikkat çekmemi anlatmıştı. Her detayı her ihtimali araştırmıştım. Tek korkum bu davadan onların hüküm almadan kurtulmalarıydı. Bunca yıl çektiğim çile karşılıksız kalmamalıydı çünkü ben bu an için yaşamış bu günlere gelmiştim.  Harun abi benim hayatımı kabusa çevirenler hakkında gerçekten oldukça ilginç bilgiler bulmuştu. Yani ben o zamanlar sadece çek, senet kumar işleriyle ilgili olduklarını biliyordum. Ama Harun abi uyuşturucuyla ilgilide bağlantılarını bulmuştu. Hatta istersen bu davaya ben gireyim demişti ama istememiştim. Bu benim için çok önemliydi. Kaybetsem de ki hiç böyle bir ihtimali düşünmüyordum ama kaybetsem de mücadele etmek yılların hesabını sormak istiyordum. Artık karşılarında güçsüz zayıf biri yoktu.
Bana yarın İstanbul’a gideceksin hazırlan demişti. Ama neden olduğunu son ana kadar söylemeyeceğim sakın ısrar etme dediği için soramamıştım. Ama çıldıracaktım. Bana okumam için hazırladığı dosyada onları mahvedecek bilgiler vardı bana söylemediği asıl bombası ne olabilirdi ki? sabaha kadar Mihriban ile neler olabileceği hakkında konuşmuş ama halen netleşememiştik. Bu gizliliğin yanı sıra beni İstanbul’a gidecek olmam çok germişti. Çünkü ben neredeyse haritadan bile İstanbul’u silmiştim.  İstanbul’da telefonun açık olsun sana ne yapacağını söyleyeceğim demişti.