ÖLÜM (Verda )
Uyuşmuş kolumu hareket ettirip açmaya çalışmalıyım
önce. Giderek nefes alışlarım zorlaşıyor. Acele etmem gerek. Yoksa nefessiz
kalıp öleceğim, biran evvel atmalıyım şu konumu. Umarım annem söylediklerimi
anlayabilmiştir o panikle. Hadi biraz daha gayret etmeliyim zor tutuyorum
elimle telefonu. Kalbim sıkışıyor sanki. Kahretsin elimden düştü…İyice
hissizleşti ellerim kim bilir ne kadar kan kaybettim? Ayaklarımla çeksem
kendime doğru. Ama çok geniş bir yer değil burası. Rahat hareket edemiyorum. Hızlı
olmazsam oksijensizliğe dayanamam. Hadii hadiii. İşte oldu, elimde sonunda ama
bu sefer sıkı tutmalıyım. Evet GPS aç tamam, mesajlar konum tamam gönder.
Yaptım yaptım sonunda başardım. Artık bundan sonrası annemde. Umarım hızlı
olur. Yine üşüme geliyor, titreme ama bu sefer telefonum çalmıyor biliyorum.
İyice zorlanmaya başladım. Kendimi çok yorgun hissediyorum. Sanki uykum
geliyor. Ama uyumamalıyım. Beni bulmaya geldiklerinde uyanık olmalıyım. Bunu
bana nasıl yaptılar? Hastaneye götürmeleri gerekirken, ben yardım beklerken
nasıl yaptılar? Tek sebep korkmaları mı? Bunun için mi beni ölüme terk
ediyorlar? Nefes almak iyice güçleşti. Sanırım oksijenim bitiyor. İdareli
kullanmalıyım. Ama nasıl? Ne yapmalı bilmiyorum ki? Tek bildiğim uykuya yenik
düşmemem gerektiği. Ya bir daha geri uyanamazsam? O kadar çok korkuyorum ki.
Daha önce bilmiyordum ölümden bu kadar korktuğumu. Ama belki de daha önce hiç
bu kadar yaklaşmamıştım ona. Yüzleşmemiştim onunla…Babamı kaybettiğimde ölümün
ne kadar acı olduğunu anladım. Geride kalan için acı. Peki ya ölen için? Babam
ne hissetmişti acaba ölürken? Ben ne hissedeceğim? Ölüyorum…Hadi annem hadi
lütfen…