6 Nisan 2018 Cuma

GAVAT'A GIRAVAT/ 10.BÖLÜM




10. BÖLÜM

Sen nasıl bir adamsın?

Masada bir an sessizlik oldu. Herkes neyi kastettiğini anlamıştı. Ben bile anlamıştım. Kanım çekilmişti sanki. Tam masadan kalkıyordum ki, Nasip kolumdan sert bir şekilde tutup otur yerine dedi. Oturdum ama ağlamaya başlamıştım. Hiç umursamadı. Tamam dedi. Yarın parayı öde benden istediğini al. Sanki o masada biraz önce bu iğrenç pazarlık dönmemiş gibi yenilip içilmeye devam edildi. Zamanında bir eve, bu adama satılmıştım babam tarafından şimdi de bu adam tarafından senedi karşılığında başka bir adama.  
Onlar gittikten sonra içtiğim içkinin cesaretiyle,
Sen nasıl bir adamsın? Erkek adam karısını çalıştırmaz diyordun şimdi beni pazarlıyorsun. Beyaz gömlek giyeyim Gıravat takayım saygın görüneyim dediğin bu mu? Sen önce kravat demeyi öğren. Ben insanım! Çocuktum, çocukluğumu çaldın beni kendine, yaşına başına bakmadan kadın yaptın. Babamdan satın aldın şimdi de sen mi beni satacaksın. Senin hiç mi vicdanın yok utanman yok.
“Bak bak…Senin dilinde maşallah açılmış. Unutma sen benim malımsın. Ne dersem onu yapacaksın. Yarın adam seni almayacak olsaydı o zaman bu lafları sana yedirirdim ama ellemeyeceğim şimdi. Hem çalışayım yardım edeyim sana diyordun işte fırsat sana!”   
Sabaha kadar ağladım. Boşuna ağlama tek kurtuluş yolumuz adamı memnun etmen. Adam parayı babasının hayrına verecek değil ya ne yapayım karşılığında seni beğendi istedi demişti.
İşte içki masalarında sunulma hikayem böyle başlamıştı. Gelen paralara öyle memnun oluyordu ki akşam evden alınıp ertesi gün eve gelmeme hiç aldırış etmiyordu. Artık evde yemek yapmıyor haftada bir iki kere beni tanıştırdığı adamlarla dışarıda yemek yiyor içki içiyor eğleniyor sonra da otele gidiyorduk. İş konusunda o kadar rahatlamıştı ki ikinci üçüncü dükkanını açmıştı.