5.BÖLÜM
Düğün hazırlıkları…
O günden sonra bir daha okula
gidemedim. Sokağa bile yalnız çıkamadım. San artık nişanlısın diyorlardı. Ev sahibimizin kızı Meltem öğretmene artık
babamın minneti kalmamıştı çünkü ‘Bizim Muhterem Damat Nasip’ diye gururla
sağda solda anlattığı adamın evine taşınmak için gün sayıyor ama soranlara da
“Hele bir düğünü yapalım, kız bu evden gelinliğiyle çıksın sonra geçeriz kendi
evimize diyordu.” Annemin de defalarca sevinerek “Ne güzel taşınacağımız ev
kaloriferli artık soba yakmayacağız üşümeyeceğiz, rahat edeceğim” demesine
şahit olmuştum. Onlar böyle plan yaptıkça onlardan daha çok nefret ediyor
bedelini de beni satarak ödetmelerine halen inanamıyordum. Her gece sabah
olmasın keşke diyordum. Çünkü her yeni gün beni evlilik dedikleri o güne daha
da yaklaştırıyordu.
Yetmedi dualarım. Her gece akşamda oldu, sabah
da oldu. Düğün dedikleri şeyde zaten nikahtan ibaretmiş. Annem şöyle bir düğün
yapsaydık ele güne karşı demişti ama Nasip öyle çok çevremiz yok gerek yok
masrafa, ben size biraz para vereyim de o parayla yeni evinize eşya alısınız
demiş annemle babamın yine gönüllerini almayı başarmıştı. Ama nikahta olsa
gelinlik giysin dediler tabii. Hazırlandık onun annesi benim annem gelinlik
bakmaya çıktık. Yine sabaha kadar ağlamıştım. Ama sabah olunca korkudan elimi
yüzümü yıkayıp paşa paşa onlarla gelinlik bakmaya gittim. Başka ne yapabilirdim
ki? Gelinlikçi kadın bana gelinlik modelleri göstereceğini duyunca şaşırdı. “Bu
çocuk ayol daha! Benim kızla yaşıt. Çorabını bile halen ben giydiriyorum. Ne
bilirler bunlar evliliği. Oğlanda küçüktür mutlaka bir okullarını bitirselerdi
keşke. Hem damat nerede gelmedi mi? Gelseydi de oğlum azcık bekleseydiniz
büyümeyi deseydim” dedi.
O an hepimiz kitlenmiş peş peşe
bunları söyleyen gelinlikçiye bakıyorduk. Bu sessizliği, Nasip’in kadına
düşmanca bakıp sonra da “Damat benim siz işinize bakın!” Diye terslenmesi olmuştu.
Ben gelinlik konusunda da daha
sonra aldıkları gecelik terlik, çamaşır, elbise, yüzük hakkında hiç fikrimi
söylemedim. Neyi beğendilerse onu aldılar. Çünkü ben orada sadece bedenen
bulunuyordum.