Korku...
Annemden gelen telefonla bu rüyadan uyanma vaktinin geldiğini düşündüm. Telefonu alıp hemen dışarıya çıktım. Epeyce çalmasını seyrettim. Korkudan hemen açamadım hatta kesilmesini bile bekledim. Ama olmadı uzun uzun çaldı. Ne diyecektim? Annem beni aradığına göre Asiye Teyzeden burada olduğumu sanırım öğrenmişti. Keşke acele ile evden çıkarken bu konuyu onunla konuşsaydık şimdi anneme ne diyeceğimi bilirdim. Off, ne de güzel bir gündü. Keşke böyle çabuk bitmeseydi. Of be anne aramazsan olmaz mıydı?
Yapacak bir şey yok mecburen açıp konuşacağım. Alo! “Ada Hanım! Ben polis memuru Kadir. Anneniz ile babanız bir kaza geçirdiler. Durumları iyi merak etmeyin ama gelmeniz gerekiyor. Adresi veriyorum…….
Elimde telefonum öyle kalakaldım. Bana verilen adresi dinleyip dinlemediğimi dahi hatırlamıyorum. Sanki beynim o adresi almayı, ezberlemeyi reddetmişti. Telefonu kapattım ve içeriye girdim. Hiçbir şey olmamış gibi oturdum ve arkadaşlarımla filmi sonuna kadar izledim.
Çok komik bir film seçmişlerdi. Uzun zamandır böyle kahkahalarla gülmemiştim. Film bitti ve salondan çıktık. Acıktık bir şeyler atıştıralım dediler. Bende acıkmıştım kabul ettim. Filme girmeden önce bıraktığımız o sıcak ve samimi sohbet ortamını yine yakalamıştık. Tek sorun durmadan çalan telefonum idi. Sessize almıştım ama arandığımı görüyordum.
Veda zamanı gelmişti. Yine görüşelim biz böyle haftada bir iki kere buluşuyoruz sende gelirsin demişlerdi. Bende çok isterim demiş ve yanlarından ayrılmıştım ama iyi ki içimden onlara bana bu güzel günü yaşattıkları için ne kadar teşekkür ettiğimi görmüyor anlamıyorlar diyordum.