3 Ekim 2017 Salı

14.BÖLÜM /


 AYAKLAR… (Verda )

Epey büyükçe bir mağazaydı. Burayı özellikle seçmiştim. Bizim mahallenin dışında daha merkezi bir yerdeydi. Böylece birçok yerden alışverişe gelen olabilirdi. Küçük yerde yaşayınca çok seçenekte olmuyor alışveriş için. İnşallah bir gün o kadının yolu buraya düşecek. Ya düşmezse yolu ya ihtiyacı olmaz ise ayakkabıya. Benim ki denizde bir kum tanesini aramak kadar zor… Ama başka şansım yok! Çünkü beni ölüme terk eden o pislikleri bulmam için, sadece bir iz bana yardım edebilir...
Eleman açıkları varmış, büyük bir yer olunca mağaza çalışanlara da ihtiyaç fazla oluyor. Eeee birde benim aksayan ayağımı, kolumu tam anlamıyla kullanamadığımı da görünce acıyıp işi verdi patron. Ne acı! Ben ki boylu poslu, kızların bakınca dönüp bir daha baktığı mahallenin yakışıklı delikanlısı annemin kuzusu ben. Düştüğüm hallere bak birinin bana acımasına göz yummuştum. Ama yapacak bir şey yoktu, susmam gerekiyordu. Aynada ben de kendime üzülüyordum, eski benden eser yoktu. Resmen çökmüştüm. Gözlerimin altı morarmış, iyice zayıflamıştım. Ama buna dayanmalıydım hepsi geçecekti odaklanmalı ve o adileri bulmalıydım...
Her gelen müşteriye önce ben koşturuyordum. O gün kaza esnasında bana çarpanların yüzünü görememiş olsam da sanki tanıyacakmış gibi önce yüzlerini inceliyor sonra da ayaklarına odaklanıyordu. Ayakkabı giydirip çıkartırken, yeni bir modeli onlara sunarken ya da eğilip kutular arasında ayakkabı numarası ararken hep gözlerim kadınların ayaklarındaydı.
Daha önce hayatımda bu kadar ayak incelememiştim. İnsanların yüzlerine bakarım daha doğrusu gözlerine. Giysilerini bile fark etmem çoğunlukla. Diğer çalışanlar benim gerçek fikrimi anlamasalar da her müşteriye koşup onlara iş bırakmadığım için içten içe mutlu oluyorlardı. O yüzden de kimse ses çıkartmıyordu bu hallerime. Belki de gizli gizli konuşuyorlardır arkamdan gülüyorlardır bana ama hiçbir şey yıldıramaz beni.
Gördüğüm her kadında, her ayakta, ayakların üstünde benlerde ya da ne bileyim sivilcelerde yaralarda bile heyecanlanır olmuştum. Ama hiçbiri de o gördüğüm lekeye benzemiyordu. Nasıl bulacaktım onu? Bulabilecek miydim onu da bilmiyordum…