EVE DÖNÜŞ…
Bugün dördüncü gün. Artık bebeğimin
bir adı ve kimliği var. Sezgin Çınar…Niye bu ismi seçtiğimi bilmiyorum ama dün
rüyamda sanki bana biri sezgine güven diye sesleniyordu. Evde doğru dürüst
Kemal ile oğlumuzun adı ne olsun diye düşünmemiştik bile. Sanırım bu işareti
bekliyordum. O da itiraz etmedi ve kabul etti. Şu an bebeğimle eve gitmeye
hazırım. Emine Hanım’la birlikte doktorumdan son gerekli bilgileri de aldık ve
hastanenin çıkışına indik. Kemal bizi araba da bekliyordu.
Eve geldik. Dikişlerim yüzünden
halen ağrılarım var. Kemal hemen istersen yatak odana götürelim yat dinlen
demişti. Ancak ne olduysa birden merdivenin oraya geldiğimde içim ürperdi.
Sanki merdivenlerden yuvarlanacakmış gibi bir hisse kapıldım. Başım döndü.
Tırabzana sıkıca sarıldım. Emine Hanım’a bana buraya yatmam için bir yer
hazırlar mısınız? Ben yukarıda yatmak istemiyorum demiş ve Kemal’in buna itiraz
edecek açık kapı bulamaması içinde koltukların orada ayakta beklemeye
başlamıştım. Emine Hanım da beni ayakta bekletmemek için yukarıdan bir yastık,
çarşaf ve bir pike kapmış ve hızla koltuklardan birini açıp yatak haline
getirmişti bile. Hemen uzandım. Oğlum halen hastanede koyduğumuz pusetin içinde
idi. Yavaşça uyandırmadan alıp onu da yanıma koydum. Kemal sadece bizi
izliyordu. Ama ona bu sefer oğlumun kıyafetlerinin alınmasında, odasına nelerin
konulacağı konusunda verdiğim tavizleri vermeye asla niyetim yoktu. Kararlıydım
yukarıda yatmak istemiyordum. Hele oğlumu ayrı bir odada yatırmak hiç
istemiyordum…
Emine Hanım’a hiç yemekle
uğraşmayın sizde kaç gündür hastanede benimle yoruldunuz gece bile bebeğe siz
baktınız. Şuradan birer pizza söyleyelim sonra da sizde biraz dinlenin
demiştim. Kemal de itiraz etmemiş hatta pizzacıyı bile arayan o olmuştu.
Sanırım anne olmak beni azcık da olsa değiştirmişti. Yani kendimi daha güçlü
hissediyordum. Bana Sezgin güç getirmişti. Beş gün önce olsa asla böyle şeyler
hakkında karar vermez, verilen karara da uyardım. Halen ağrım çok vardı. Ama
Sezgin’e bakınca bir anda tüm acımı unutuyordum.
Yemekten sonra uyumak iyi gelmişti.
Kemal hastanede olduğum sürede bana vermeye çalıştığı ilaçları takip edememiş
yine bu işi Emine Hanım’a devretmişti. Yalnız bunu yaparken başka birilerinin
müdahale etmesini engellemek içinde sorana, kaza geçirdiği için psikoloğun
verdiğini ve mutlaka içmesi gerektiğimi söylemesini istemişti. Beni sevdiğini
düşünmesem bunda kesinlikle bir kasıt arayacaktım. Ama yine de bunu da çözmem
gerekiyordu. Ama nasıl…?