8 Ekim 2017 Pazar

19.BÖLÜM/ CİLVELİ

      SİSTEM … ( Demili )

     “Allah kahretsin sistemde bir arıza oldu. Girilmiyor. Zaten şu sıralar sık sık oluyor bu. Hem hastalar mağdur oluyor hem de biz. Biraz bekleyin belki hemen düzelir” demişti.
Tam da bugünü mü bulmuştu? Bu nasıl bir şans! Gerçi bütün suç bende kıza şirin gözükeceğim diye iki saat konuyu uzata uzata anlattım. Bir saniye önce bitirseydim konuyu belki de şu an öğrenmiştim ismi. Ama damdan düşer gibi de anlatamazdım ya! Kız hastanın kimliğini hiç tanımadığı birine niye versin ki? Baksana Ayten ablaya arkasına bile bakmadan kaçtı resmen. Halbuki verse adını mı verecektim polislere. Ben o kadar şerefsiz miyim? Ama neyse oldu olan da umarım bugün bu işi bu kızdan öğrenebilirim. İyi ki Ayten abla yok izinli. Ona ismi öğrenince tabii ki polise söyleyeceğim deyip yalan söyledim ama ben de bilmiyordum bulunca ne yapacağımı.
Acaba Aslı’ya sorsam mı düzeldi mi diye. Ama tam karşısında oturuyorum. Sanki telefonumla oynuyor gibi yapıyorum. Aslında onu izliyorum. Yüz mimiklerinden tamam geldi der gibi bakmasını bekliyorum. Ama o halen işini yapıyor. Gelse zaten bana seslenir diye düşünüyorum.
Allah kahretsin o da ne? Ayten geliyor. Beni burada görmemeli. Yoksa gördü mü? Ama yanında küçük bir çocuk var onunla ilgileniyor. Hemen saklanayım. İyi de hani izinliydi. Ben bu şansın içine sı….. Bu şansı da yitirirsem başka ne bahane bulacağım ki. Bok bulurum artık. E, be kadın bugün niye geldin ki? Evde otursaydın ya! Senin yüzünden kaçıracağım. Birde en kötüsü Aslı ile konuşuyor. Ya o derse biri geldi hasta kayıtlarından bir isim soruyor hem de kene mene derse Ayten direkt çakar. Ben o zaman iyice yanarım. Bir de kadına ayıp olur o kadar muhabbet ettik. Doğrusunu ya anlatırsa Aslı’ya bir de tembihlerse, bir daha sittin sene öğrenemem o ismi. Offf be Ayten! Nedir benim bu kadınlardan çektiğim.