30 Eylül 2017 Cumartesi
11.BÖLÜM/ CİLVELİ
Bugüne kadar Caner benim için patronuna çaktırmadan
çiçek artıklarından çok çiçek yapmıştı. Hepsi de işe yaramıştı kızları tavlamak
için. Ama bu başka idi. Öyle artık martık istemem harbiden yap be, patron
saymıyor ya her bir dalı dedim. Ben oraya gidene kadar gerçekten de yapmıştı en
güzelinden bir buket. Üstüne de çiçekçilerin kız tavlama sanatı kitabında ki
hazır şiirlerden birini seçip iliştirmiştik bile. “Sana dünyada ki hangi çiçeği
alırsam alayım, seni gördükleri an kendilerinden utanır solarlar. Sen benim
dünyada gördüğüm tek nadide çiçeksin…Burak”Daha önce bu notu başka bir kıza vermiştim de aşk
sarhoşu olmuştu yani işe yaramıştı. Sıra bu çiçeği evine göndermeye gelmişti.
Önce direndi götüremem patron görürse işimden olurum diye. Arkadaşlık bu günler
için dedim zorladım. Aslında küçük bir çırak vardı o olsaydı onu yollayacaktı
ama o da patronla diğer dükkâna gitmişti. Neyse küfrede küfrede gitti. Eğer
patron gelirse vallada para ile yolladı derim alırım 30 liranı diye de tembih
etmişti.Patronun g.. korkusundan koşa koşa gitmiş hemen de
gelmişti. Hadi anlat dedim. “Ne olacak kapıyı çaldım. Kim gönderdi? dedi.
İçinde notu var okuyunuz dedim. Bir şey demedi gülümsedi kapıyı kapattı.” Bu
kadar mı yani? Başka bir şey demedi mi yani? “Demedi oğlum anlamıyor musun?
Tamam tamam kızma sağ ol. Yarın yine yollarız.
“Ne! Yarın yine mi yollarız? Tamam ama bu sefer parasız olmaz. Hazırla
parayı müşteri gibi.” Üfff tamam bakarız bir çaresine…Tam bir hafta her gün çiçek gitti evine hep başka şiir
ve notlarla… Her kadın çiçeği sever bilirim de bu bir başka seviyordu sanki.
Çünkü çiçeği alınca geçiyor balkona saatlerce bakıyor, okşuyor, seviyor. Bu da
beni daha da ümitlendiriyordu. Yani en azından hemen çöpe atmadığına göre
önemsiyor beni diyordum. Sonunda
yakaladım yine pazar yolunda. Bu kadar çok mu beğeniyorsun beni dedi. Bende
artık beğenme faslını geçtim yanıyorum vallahi senin için dedim. Nasıl dedim
bende şaşırdım ama, resmen sanki o lafı bekliyor gibi sordu bende söyleyiverdim.Gel dedi akşam bana tanışalım. Gitmez miyim uçarak
gittim. Hem de her gece. Artık varsa yoksa benim için Cilveli vardı. Birçok
kişi görmüştü beni o eve girip çıkarken anneme yetiştirmişler. Annem kızdı
dövündü ağıtlar yaktı. Ondan ayrılmam dedim, sonra da eve gitmez oldum. Artık
Cilveli’de kalıyordum. Sana deli gibi aşığım sensiz olamam evlenelim demeye
başladı. Ben de istiyordum onunla evlenmeyi ama annem sırf analık hakkımı helal
etmem onunla evlenirsen, giderim buralardan izimi kaybettiririm sana dediği
için bekliyordum. Birde iş meselesi vardı. Sonuçta artık bağ bahçe işlerinde
anneme yardım etmediğim için param da yoktu. Yani düzgün bir işe girmem
gerekiyordu. Cilveli’nin ayrıldığı adamdan çok para kalmıştı o yüzden paraya
ihtiyacı yoktu. Onun özgüveni ve rahatlığı vardı. Ama bu bana zaman ilerledikçe
sıkıntı vermeye başlamıştı. Uzun süre kendi bahçemizde çalıştığım için
başkalarının emrinde çalışmak zoruma gidiyordu.
Ama bütün gün evde de oturmak da sıkmaya başlamıştı. Cilveli’nin tek
başıma bir yere gitmeme izin vermemesi ne alınacağına ne yapılacağına hep onun
karar veriyor olması, benim söylediklerimi duymazdan gelmesi beni iyice
germişti.Bir gün bir konuda tartışıyorduk fikrimi söyledim
şöyle yapalım dedim “Beş beş para mı kazanıyorsun da işime karışıyorsun,
çiçekleri ne kadar sevdiğimi biliyorsun ama bana çiçek bile alacak paran yok!”
Deyince beynimden vurulmuşa döndüm. Kaybolan onurum o sözle sanki geri gelmişti
sanki. Ve ayrıldık. Ona inat hemen bir işe girdim. Çok zor günlerdi onsuz
olmak. Pişman olacak beni arayacak diye bekledim. Ama yapmadı aramadı bile
beni. Bir gün evinin önünden geçiyordum ki çiçekçi çırağının ona çiçek
getirdiğini gördüm. Sıkıştırdım Caner’i söylemedi. Müşteri telefonla arayıp
yollatıyor ne bileyim dedi geçiştirdi. Sonra hiç beklemediğim bir anda
mesaj attı bana sensiz yapamıyorum çok özledim diye. Çağırdı yine beni ayağına.
Gittim koşa koşa. Ama sıkılınca yine koydu beni, kapının önüne koydu tıpkı eski
oyuncak gibi. Ben de buna izin verdim. Ne annemi dinledim ne başkalarını.
Herkesle kötü oldum. Zaten bombok olan hayatım daha da beter oldu. Ona yaranmak
için annemden başkalarından habire paralar alıyor yerine de koyamıyordum. Benimle
kedinin fare ile oynadığı gibi oynuyordu. Şimdi hayatında ki o adamı merak
ediyordum. Onu nasıl mahvedecek diye?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)