18 Nisan 2018 Çarşamba

GAVAT'A GIRAVAT/ 21.BÖLÜM




21.BÖLÜM

İstanbul’a dönüş…

Sabaha kadar heyecandan uyumamıştım. Defalarca okudum elimde ki dosyayı. Her satırını ezberlemiştim. Avukat Harun abi bana bu davayı kazanmak ve onları ömür boyu ceza almaları için nelerin gerektiğini nelere dikkat çekmemi anlatmıştı. Her detayı her ihtimali araştırmıştım. Tek korkum bu davadan onların hüküm almadan kurtulmalarıydı. Bunca yıl çektiğim çile karşılıksız kalmamalıydı çünkü ben bu an için yaşamış bu günlere gelmiştim.  Harun abi benim hayatımı kabusa çevirenler hakkında gerçekten oldukça ilginç bilgiler bulmuştu. Yani ben o zamanlar sadece çek, senet kumar işleriyle ilgili olduklarını biliyordum. Ama Harun abi uyuşturucuyla ilgilide bağlantılarını bulmuştu. Hatta istersen bu davaya ben gireyim demişti ama istememiştim. Bu benim için çok önemliydi. Kaybetsem de ki hiç böyle bir ihtimali düşünmüyordum ama kaybetsem de mücadele etmek yılların hesabını sormak istiyordum. Artık karşılarında güçsüz zayıf biri yoktu.
Bana yarın İstanbul’a gideceksin hazırlan demişti. Ama neden olduğunu son ana kadar söylemeyeceğim sakın ısrar etme dediği için soramamıştım. Ama çıldıracaktım. Bana okumam için hazırladığı dosyada onları mahvedecek bilgiler vardı bana söylemediği asıl bombası ne olabilirdi ki? sabaha kadar Mihriban ile neler olabileceği hakkında konuşmuş ama halen netleşememiştik. Bu gizliliğin yanı sıra beni İstanbul’a gidecek olmam çok germişti. Çünkü ben neredeyse haritadan bile İstanbul’u silmiştim.  İstanbul’da telefonun açık olsun sana ne yapacağını söyleyeceğim demişti.


GAVAT'A GIRAVAT / 20.BÖLÜM



20.BÖLÜM

Bilgi toplamak…

Mesleğime başladığım ilk günden beri aklımda ki tek şey, bana hayatımı kabusa çevirenlerden intikamımı almaktı. Bunun için babamın, Nasip’in ve o zincirli adamın hayatını araştırmaya başladım. O mekanlardan tanıdığım bazı tanıdıklarım vardı tabii. Eninde sonunda bir açıklarını bulacak ve onlarla hesaplaşacaktım. Babam ara sıra kumar oynuyordu. Zaten Nasip ile kumar oynarken tanıştıklarını biliyordum.  Amacım yasak olduğu halde o kumar oynatılan mekanda onları yakalatmak ve yargılanmalarını sağlamaktı. Sonra sıra zincirli o adama gelecekti. O da sonradan öğrendiğime göre çek senet işleri, tefecilik işleri yapıyormuş. Tabii aylarca o adama otel odalarında hizmet vermiştim.   Yani hayatımda ki üç erkek de hep pis işlerle uğraşıyorlardı. Belaya bulaşmamaları imkansızdı. Ama tek sorun bizim İzmir’de olmamız onların ise İstanbul’da olmalarıydı.
Staj yaptığım yerdeki avukat Harun abi yılların avukatıydı. Ona ara sıra sorular soruyordum aldığım cevapları da birleştirmeye çalışıyordum. Bir gün bana, iyi avukatlığın birinci şartı dolambaçlı soramadığını açıkça soracaksın kızım demişti. Yani avukat dediğin uyanık olur cevap alamazsa taktik değiştirir sorusunu başka daldan sorar. Yani ne yapar eder cevabını alır. Gelelim sana. Belli ki sen de bir şey var. Senle burada iki günlük değiliz ben yaşadığım sürece daha çok beraber çalışacağız. Benim için neyin nerede olduğu önemli değil her yerde meslektaşlarımız arkadaşlarımız var. Emniyette de tanıdıklarımız var deyince anlattım kafamdakileri.  Bütün isimleri mekanları yaptıkları kirli işleri söyledim. Senin yapacağın şeyler değil kızım pişmen gerek. Zaman gerekiyor kızım demişti. Yılların tecrübesiyle anlattı bana yapacaklarını. Tam üç ay uğraştı benim bu davamla. Bana bu konuyu bitirmeden soru sormayacaksın dediği için sormamıştım. Bugüne kadar hiçbir davayı kaybetmemiş biriydi. Bekledim sabırla. Biliyordum halledeceğini.