ANNEME SÖZ VERDİM… ( Demili
)
“Hadi Burak uyan artık! Hiç gayret etmiyorsun! Bak
annen uyanmanı bekliyor. Hadi aç gözlerini. Yapabilirsin!” Neredeyim? Ne oldu
bana? “Hastanedesin Burak! Ameliyat oldun. Ayağında kırık vardı ameliyatla
platin takıldı. Sol kolun dirsekten kırılmıştı o da oda alçıda. Hatırlıyor
musun sana olanları?”
Evet hatırlamıştım. En son bir mezarda idim.
Ölüyordum... Annemin yalvarışlarını hatırlıyorum. Ama sonrası yok!
Annemi ölünceye kadar sırtımda taşısam hakkını
ödeyemem. Ben nasıl bir işe bulaşmışım? Annem olmasaydı ben ölmüştüm. O an
ölmekten korktum ama en çok ta annemin benim arkamdan yanacağını düşününce
korktum. Annemi bir daha asla üzmeyeceğim. Bu yaşadıklarım bana çok ağır geldi.
Bacağımın kolumun alçıları çıkınca ne olacak. Eskisi gibi iyileşecek miyim? Takılan
o platinlerle hiç sanmıyorum. Beni orada ölüme bırakanlar aklımdan hiç çıkmıyor…
Kendimle hesaplaşmam bir türlü bitmiyor. Durmadan
soruyorum kendime. Göz göre göre o iki itle niye arkadaş oldum ki! Sabaha kadar
orda burada sürtmek, annemden zorla aldığım harçlıklarla yıkılana kadar içmek…Bana
ne kazandırmıştı. Az daha hayatıma mal oluyordu. Hem de ne için? Mahallede ki
bir orospu için. Cilveli Afet. Tüm kasabayı birbirine düşürdü. Az canlar
yakmadı.