21 Eylül 2017 Perşembe

2.BÖLÜM/ C İ L V E L İ

             

TELEFON (Verda  )

Ağrıyan yerlerim uyuşuyor. Sanki beynimde öyle. Hissetmemeye başladım galiba.  Bir şeyler yapmak için güç bulamıyorum kendimde. Bağırmak istiyorum ama sesimde çıkmıyor. Ağırlaşıyor sanki gitgide bedenim. Denizin dibine en dibine çakılır gibi. Hareket edemiyorum çırpınsam çıkabilirim sanki ama uyuşuyorum. Neden hala kimse gelmedi? Eğilip bana bakan kadınla adam kimdi? Ayaklar, sadece yürüyüp giden ayaklar ve bir leke. Evet evet bir leke. Belki de doğum lekesidir. Ne diyorum ben ne saçmalıyorum? Zihnim karışık. Odaklanmalıyım buradan kurtulmaya. Onlar mı çarptılar bana? Neden gördükleri halde hala gelmediler? Bırakıp kaçtılar mı beni? Yalvarırım biri duysun, görsün beni. Başka kimse yok mu? Beynimin hızla çalıştığı gibi keşke sözcüklerde çıksa ağzımdan. Bir bağırabilsem, sesimi duyurabilsem…Uyuşuyorum zihnimde duruluyor. Gözlerim! Gözlerim kararıyor. Karanlığa boğuluyorum…Beni çekiştire çekiştire çıkardılar sıkıştığım yerden. Arabaya koyuyorlar bir çuval gibi hem de bagaja…
Üşümeye başladım. Zorlayarak açabiliyorum gözlerimi. Bir ses, derinlerden bir ses geliyor. Tanıdık bir ses ama ne sesi? Telefonum evet telefonum bu. Titreyen de ben değilim telefonum. Nasıl ulaşacağım? Hadiii yapabilirim. Sadece uzanmam gerekiyor. Ama önce uyuşan kolumu bulmalıyım. Kapanmasın lütfen kapanmasın. Kahretsin gitti ses. Ben hareket edene kadar kapandı. Lanet olsun! Her zaman üst üste çalan telefonum hadi. Tekrar çal…
Çalıyor... Evet bu sefer hızlı davranmalıyım. Üst üste aradığına göre annemdir. Canım annem ben arayamadım o aradı beni. Hissettirmiştir bile. Anneler hisseder, hele benimki… Söylesem yerimi hemen koşar gelir. Yıkar ortalığı. Beni görüp de bırak gidenlere de sorar hesabını. -Alo anne! Yardım et!