31.BÖLÜM
Çağrı
benim bütün söylediklerime inanmıştı. Beki de inanmış görünüyordu. Bilemem. Ama
ben ona deli gibi aşık kadın rolümü son hız oynuyordum. Ona sık sık; sen Cuma
geliyordun Pazar gidiyordun. Bu bana yetmemeye başlamıştı. Sen gidince kendimi
çok yalnız ve mutsuz hissediyordum. Seni çok özlüyordum. Çareyi kaçmakta
buldum. Pansiyonlarda kaldım. Annemi de çok özlemiştim. Onu bulmaya o pazara
gittim. Bekledim saatlerce gelmedi. Sonunda birine sordum. Tabii beni
tanımadığı için, “Kadının kızı öldü buralardan gitti. Bilmiyor kimse nereye
gittiğini. Kocasından kaçtı diyen var, intihar etmiştir diyen var” dedi. Yıkıldım
tabii. Buraya kaç kere geldim ama cesaret edemedim seni aramaya. Ancak seninle
ilgili haberleri duyunca artık dayanamadım. Yanında olmak istedim. Sen nasıl
benim en zor günlerimde yanımda olduysan ben de senin yanında olmak istedim dedim.
Bu sözleri iyice inansın diye defalarca tekrarladım. Bu arada Kenan’ın beni
görmemesi için tedbiri de elden bırakmıyor tanınmamak için o peruklarımı
kullanıyordum. Ama anneme her gün arayıp iyi olduğumu söylemem gerekiyordu.
Beni zaten tek bu şartla göndermişti.
Çağrı
sana bir telefon alalım dediğinde gerek yok, kimim var ki arayacağım. Annem
bile yok. Bir tek sen varsın deyip, inandırıcı olsun diye başlattığım ağlama oyunumun
sonra gerçekten önünü alamayıp bugüne kadar hiç ağlamadığım kadar hıçkırıklarla
ağlamıştım. Çağrı’da beni sakinleştirmek için elinden geleni yapmış ve sevgi
ile sarılmıştı. O andan itibaren Çağrı’yı istediğim kıvama getirdiğimi
anlamıştım.
Seni
üzmemek için sormuyorum ama Çağrı neler oluyor? Anlatsana şu meseleyi deyip
konuyu karısına getirdim. -Birisi Ece’nin kaçmadığını benim onu öldürdüğümü
ortaya atmış. Araştırdılar hatta Sinop’ta ki eve kadar gitmişler. Ama bir şey
bulamadılar.
-Orayı
nereden bulmuşlar ki?
-Polis
bulur canım saklı değil ki o ev. Uçakla oraya gelişlerimi arabayla geldiğimi
falan tespit etmişler.
-Ne!
Ya beni de biliyorlarsa? Hem orada ne aramışlar ki?
-Yok
merak etme seni bulamazlar. Çünkü ben orayı temizledim. Sana ait eşyaları da
yok ettim Ece’ye ait olanları da.
-Ece
ile gittiniz mi hiç oraya ki?
Evet
ama ispatlayamazlar demiş sonra da sanki ağzından kaçırmış gibi konuyu
değiştirmiş boş verelim bunları. Polis hiç
İşte
bu son sözler hiç aklımdan çıkmıyordu. Çünkü avukatları her söylemlerinde
Ece’nin o evde hiç bulunmadığını söylemişlerdi. Halbuki Çağrı bana gittik
demişti. İyi de ben bunu nasıl ispatlayacaktım? Ama pes etmeyeceğim yani
susmayacağım ve gerektiğinde son kozumu oynayacaktım…