10.BÖLÜM
Aradan iki hafta geçmişti. Gözüm kulağım
Cemilden gelecek bir haberde idi. Sonunda beni aradı mesai çıkışında aynı
mekanda buluşalım dedi. Günlerdir işe bir ölü gibi gidip geliyordum. Heyecandan
mesai saatini bekleyememiş ve sözleştiğimiz yere çok önceden gitmiştim bile.
Amacım Cemil gelmeden biraz bir şeyler içip sakinleşmeye çalışmaktı. Derken
Cemil geldi. Erkenden geldiğimi ve içmeye başladığı görünce “Anlaşıldı çok
Heyecanlıyız… O zaman ben seni daha fazla bekletmemeyim ve neler öğrendiğimi
hemen anlatayım” demişti. Anlattıklarını ağzım açık dinliyordum.
“Nazlı bir hayat kadınıymış. Yanında ki
öldü sanılan kadında yani Mehtap, onun ablasıymış. O gece o adamlarla pavyondan
beraber çıkmışlar. Mehtap’ın, o kendisini bıçaklayan adama yüklüce borcu
varmış. Adam ya ödersin ya da seni önüme gelene satarım diye tehdit
ediyormuş. Mehtap ile Nazlı her yolu
denemişler, ama bir türlü kurtulamamışlar. Paranın bir kısmını
toparlıyorlarmış, ama adam geç kaldınız faiz işledi deyip onları tekrar
borçlandırıyormuş. O gece, yani senin sokağında onları gördüğün gece, kızlar
onlarla eğlenmeye gitmekten vazgeçmişler. Büyük bir kavga başlamış. Hepsi
sarhoş. Arada para, kadın…Başka ne beklenir ki! Tartışma büyüyünce adam
gerçekten Mehtap’ı bıçaklamış.
İşte bundan sonrası daha da
ilginç. Evet Mehtap’ın durumu ilk önceleri gerçekten kötüymüş yoğun bakım v.s hatta
bir ara kalbi falan durmuş herkese öldü diye söylenmiş, ama kadın tekrar geri
dönmüş yani ölmemiş. Nazlı da bundan faydalanarak her şeyi, herkesi ayarlamış. Yani
borçlularından kurtulma biletini onu öldü göstererek bulmuş. Hatta Mehtap’ın
ailesine çocuğuna dahi acımadan…
Mehtap’ı bıçaklayan adamda onu
öldürdüğünü sandığı için kendi paçasını kurtarmak için, Nazlı’nın peşini
bırakmış. Ama “İşte su testisi galiba suyolunda kırılır!” Derler ya. Nazlı ile
Mehtap bu yaşadıklarından ders alacaklarına ya da korkacağına bu tehlikeli
oyunu başka kişiler üzerinde de farklı yollarda denemeye devam etmişler. Yani
önce zengin müşterilerle anlaşıyorlarmış. Sonra o gece bir tartışma çıkartıp
kendi kendilerini yaralayıp hatta bazen duruma göre içlerinden birini öldü
gösterip, tıpkı senin olayında olduğu gibi, adamı her ay tehditlerle haraca
bağlıyorlarmış. Ancak gel gör ki gün gelmiş biri onlardan daha uyanık çıkmış.
Adam ikisini de polise vermekle tehdit edince bu seferde bunlar adama sürekli
sus payı vermeye mecbur olmuşlar. Ama bu durum bir müddet sonra Nazlı ile
Mehtap’ın canını sıkmaya başlamış. Ve adamı ortadan kaldırmaya karar vermişler.
Bunun için birini bulmuşlar ve otuz bine anlaşmışlar.
İşte Nazlı’nın o gün arabasını
acele ile satmak isteme sebebi; ortadan kaldırması için tuttuğu adama vermek
içinmiş. Adam iş biter paramı o gün alırım demiş, anlaşmışlar ancak Nazlı’nın
arabası kazaya karışınca, adama da parayı anlaştıkları günde veremediği için
adam çok sinirlenmiş. Tehditler…Tehditler…
İşte canım arkadaşım. Benden bu
kadar!” demiş ve bir müddet daha benimle kaldıktan sonra yanımdan ayrılmıştı.
Peki, bundan sona ne mi oldu? Ya
da bu duyduklarım beni korkuttu mu? Ya da hislerimi değişirdi mi? Asla..!
Nazlı mı? Şu an bizim iş yerinin hurda
araçlarını koyduğumuz depoda benim yanımda. Bunları bana bir de o anlatıyor. Her
şey için benden yine özür diliyor. Ama onu affedemiyorum. Çünkü ben ona
defalarca şans verdim. Hem de bütün bu öğrendiklerime rağmen. Ama o geçmişini geride bırakamadı.
Yalanlarına, oyunlarına devam etti. Her seferinde onu girdiği bataklıktan
kurtarmaya çalışırken, bende onunla battım. Ama artık bende yoruldum ve bittim.
Eskiden içkiyi sırf sosyal içici olmak adına içiyordum. Şimdi ayık olduğum an
yok. Şu an sadece onu izliyorum. Halen gözüme çok güzel görünüyor. Yaptığı iş
beni ilgilendirmiyordu. Çektiği acılarda umurumda değildi. Yeter ki bana söz
verdiği gibi değişseydi. Artık sadece kendimi düşünüyorum. Aylarca
çektiklerimi. Bu uğurda kaybettiklerimi. Ne kadar güzel bir hayatım vardı. O
gece orada olan olayları hatırlayamadım, ölen bir kadına yardım edemedim diye
kendimi suçladım durdum. Her gece kabuslar gördüm. Ailemin de benimle acı
çekmesine sebep oldum.
Şimdi ne mi olacak? Birazdan
polisler gelecek. Beni Nazlı’yı öldürdüğüm için tutuklayacaklar. Kendime çok
kızıyorum. Keşke onun değiştiğine inanmasaydım. Keşke onunla evlenmeseydim. Ona
olan zaafımı, aşkımı kullanıp, diğerlerini kandırdığı gibi beni de kandırmasına
izin vermeseydim.
Polisler bunu neden yaptın
dediklerinde onlara sadece, “Hatırlamam için onu görmem gerekiyordu, aşık olmam
değil, diyebildim.
- SON
Her son aslında bir başlangıçtır…
Bundan sonra ki yeni Demili ile
Arkası Yarın Hikayelerimde buluşmak üzere…
Benimle olduğunuz için hepinize
sonsuz teşekkürler…
Ayrıca hikayelerimi isterseniz,
www.wattpad.com/user/demili_hikayeleri
adresinden de takip, beğeni ve yorumlarınızla da destekleyebilirsiniz. Sevgi ile
Kalın…