15 Nisan 2018 Pazar

GAVAT'A GIRAVAT / 18.BÖLÜM



18.BÖLÜM

Eskiyi hatırlamak…

 Okulumu bitirdiğim gün Ali abi bunu dışarıda kutlayacağız demişti. O ana kadar okul iş ve evin dışında hiçbir yaşantım olmamıştı. Haklıydı da. Bizi müzikli bir yere götürdü. “Kızlar izninizle bugünün şerefine bir tek atacağım” dedi. Bugüne kadar evlerine de gittim yemeğe ama içtiğini hiç bilmiyordum. Ben ise yıllardır ağzıma tek bir damla dahi içki koymamıştım. Zaten zorla içtiğim aslında kendinden de kokusundan da nefret ettiğim bir şeydi. Mihriban’ında hiç sevmediğini biliyordum. Mekana gelince o günler gözümün önüne geldi. Biraz kötü oldum tabii. Mihriban bildiği için anlamış bana istersen tuvalete gidelim demişti. Ali abilere Nasip’in zoruyla böyle yerlere sık sık gidip ardından da otele gittiğimi anlatmamıştım. Zaten böyle bir şey nasıl anlatılır ki? Ali abi ile eşi öyle eğleniyorlardı ki; bizde unutmuşuz kızım senin sayende bir hava aldık ne güzel oldu dedikleri için oradan ayrılana kadar eğleniyormuş gibi davranmıştım. Ama masalarda ki kadınlarla erkeklerin içkinin verdiği rehavetle rahat davranışları beni oldukça rahatsız etmişti. Çünkü onlara baktıkça kendimi görüyordum. Gerçi bir tek fark vardı bu kadınlar daha büyüktü. Ben ise o zamanlar daha çocuktum. Evlenmemiz bile ailemin imzasıyla olmuştu. O yaşta bir çocuğun evlenmesine nasıl devlet izin vermişti hiç anlayamamıştım.
Hele o altın zincirli, kravatlı adamla ilk çıktığım günü hatırladıkça ölesim geliyordu. Bana bütün gece, paranı kocana peşin peşin verdim. Öyle mal gibi durma canlan biraz demesi hiç aklımdan çıkmıyordu. Zaten ondan sonra Nasip’in her senedinde her sıkıştığında ilk müracaat edilen ilk kişi olmuştu bu altın zincirli adam. Özellikle…