YİNE Mİ SEN? (Verda )
Ayten biraz sonra Aslı’nın yanından ayrıldı. Ama içimi büyük bir korku sardı. Ya benimle ilgili bir şey konuştularsa? Saklandığım yerden çıkıp Aslı’ya doğru ilerledim. Sistem düzeldi mi diye sordum. Hayır henüz düzelmedi bekliyoruz dedi. Ya tekrar Ayten gelirse diye düşünüp yerime doğru ilerlerken. Aslı seslendi arkamdan. “Pardon bakar mısınız?” Aceleyle yanına yürüdüm tekrar. Bana bir kağıt uzattı. “Buyurun isim soy isim burada yazılı” dedi. Teşekkür edip Ayten’e de yakalanmamak için hızla oradan ayrıldım.
Biran evvel hastaneden dışarı atmalıydım kendimi. Kağıttaki ismi öylesine merak ediyordum ki. Ama durmayı göze alamadım. Çünkü Ayten’in beni orada görmesi her şeyi mahvedebilirdi. Sanki ne yapacaksa elimde yazılı olan kağıdı mı alacak. Ama olsun. Hastaneden epey uzaklaştım. Artık kalbim çok daha hızlı atıyordu. Kağıdı açıp ismi okudum. Ama dona kalmıştım yazan isim karşısında. Nasıl olur bu? İmkansız! Herkesi beklerim ama bu isim? Yooo kesin bir tesadüf. Hem de kötü bir tesadüf. Yoksa gerçekten o mu? Bile bile isteye isteye mi? Planlı mıydı her şey? Allah’ım kafamda binlerce soru. Keşke bunu göreceğime ölseydim.
Yazan ismi tekrar tekrar okudum belki onlarca, yüzlerce kez…
AFET SOYDAN !
Afet Soydan… Afet Soydan … Afet Soydan …Yani benim Cilvelim…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder