İlk Kaçış…
Üniversiteye sınavına girmeme bir ay kalmıştı. Annem çalışma programımı yeterli görmeyip beni daha ha fazla çalışmam konusunda sık sık uyarıyordu. O gün yanıma gelerek sesinde hiç olmayan bir yumuşaklıkla hatta sanki saçımı okşayacak gibi yani her anne-kız ilişkisinde olması gerektiği gibi bir iki güzel söz söyleyecek tavrıyla;
“Bak Ada’cığım! Belki seni fazla zorladığımı düşünüyor olabilirsin. Haklı da olabilirsin. Ama bu yaptıklarım için beni şu an anlamanı beklemiyorum. Bunu ilerde anlayabileceksin. Özellikle güzel bir okulu iyi bir bölümü kazanıp da kendi paranı kazanmaya başladığında, ya da güzel bir mevkie yükseldiğinde.” demişti. Böyle bir yaklaşıma alışkın olmadığım için bu sözleri beni oldukça şaşırtmıştı.
Birkaç gün sonra,
Yarın sabah annemle babam iş için İzmir’e gidecekler. Normalde birkaç günlüğüne de olsa annesi ve babasından ayrılan çocuklar üzülürler ama ben üzülmediğim gibi aksine seviniyorum. Gerçekten bu aralar biraz kafamı toparlamaya ihtiyacım var. Okuldan eve döndüğümde annemle babam evde olmayacaklarını söylemişlerdi. Evde vedalaşıp okula doğru yola çıktım. Okula gelmeme az kalmıştı ki birden şoföre ben kendimi iyi hissetmiyorum beni eve geri götürün dedim. Annemi arayıp bilgi verecekken onları ben arar söylerim sonra şimdi üzülmelerini istemiyorum diyerek şoförü engelledim.
İlk kez böyle bir şey yapıyordum çok heyecanlanmıştım. Eve gittiğimde Asiye Teyze beni karşısında görünce korkup tam ne oldu diye soracaktı ki, merak etme abla biraz başım ağrıdı deyip içeriye girdim. Bugün kendime izin verdim abla üstümü giyinip diğer yaşıtlarım gibi dışarıya çıkıp kendim istediğim gibi bir gün yaşayacağım, sende bundan annemlere asla bahsetmeyeceksin buna çok ihtiyacım var deyip hemen yukarıya odama doğru çıkmıştım.. Arkamdan Asiye Teyze de merdivenlerden
çıkmış bir yandan da “Ne dışarısı Ada’cığım. Maden hastaymışsın biraz yat uyu
istersen. Ben sana sevdiğin çorbadan da yaparım, sonra istediğin bir filmi de
açarsın seyredersin olur mu?” Demişti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder