26.B ÖLÜM
O ev…
Şu an kapılarının önündeyim.
Müstakil bahçe içinde bir ev. Giriş kapısını görebiliyorum. Kapıda bir sürü
terlik ayakkabı var. İçerinin dolu olduğunu anlıyorum. Keşke biri dışarıya
çıksa da bir şeyler öğrensem diyorum. Evet, tam da istediğim oldu. O gün
hastane de feryat eden küçük kızı görüyorum. Bahçe kapısına doğru ilerliyor.
Tam yanımdan geçiyordu ki kolundan tuttum. Canım burada bakkal nerede diyorum.
Ben de oraya gidiyorum şu tarafta diyor. Ben de seninle gelebilir miyim deyince
sessizce bana bakıyor bir şey demiyor. Ama konuşturmam lazım.
-Evinizde misafir var galiba kapı
ayakkabı doluydu.
-Onlar misafir değil. Babama dua
ediyorlar.
-Öyle mi, babana ne oldu ki?
-Babamı öldürdüler.
-Evet duymuştum canım çok üzüldüm.
Kim yapmış peki bulundu mu?
-Hayır, annem polisler bulacak
diyor.
-İnşallah canım.
Bunları söylemişti o küçücük bedeniyle
ama, duruşu, bakışı, anlatışı o kadar da minik değildi. Yani kendine ağır
gelmişti belli ki. O minicik bedeni omuzları
çökmüştü sanki acıyla. Bana bunları
söylerken bile sesi titriyor gözyaşlarını içine akıtıyordu adeta. Aldı
şekeriyle çay paketini eğdi başını öne, uzaklaştı yanımdan. Bense öylece
bakakaldım arkasından.
Hele bakkala şekerle çayı deftere yazacakmışsınız
annem sonra verecek dedi ya, bunu duyunca içim daha da parçalanmıştı. Bakkala sanki
bilmiyormuş gibi bu çocuğun babasına ne oldu diye sordum. Öldürdüler zavallıyı.
Bir markette çalışıyordu. Çok iyi dürüst biriydi. Yıllardır bu mahallede
oturur. Kimseye zararı olmaz kendi halinde biriydi. Markete gece iki kişi
gelmiş ya kasayı aç ya da canını alırız demişler. Zavallı Mustafa parayı
vermemek için mücadele etmiş. Polise bildirmiş. Ama ellerinde delil olmadığı
için bir şey yapılamamış. Adamlar buna kinlenmişler. Karısına söylüyormuş
dikkatli olun diye. Polise de demiş beni
takip ediyorlar diye. Sonunda bir yerde sıkıştırmışlar bıçaklamışlar işte. Kimin
yaptığı belli ama delil yok anlayacağın. Kadıncağız kaldı iki küçük çocukla
ortada.
Sizce bulunur mu katilleri dedim
market sahibine. “Valla tahmin ediliyor. Var buralarda böyle haraççılar.
Yediler çocuğun başını. Ama korkuyor herkes susuyor yani anlayacağın. Benden
bile haraç alıyorlar. Ben bile susuyorum. İstersen verme. Sabah bir gelirsin
dükkanım yerle bir edilmiş. Ben eski polis olmama rağmen baş edemiyorum
veriyorum. Bana bir şey yapmasalar aileme zarar verirler. Adına da haraç
istiyorsunuz alın demiyorum da hadi çocuklar ben sizin dedeniz sayılırım birer kendinize
hediye alın benden deyip veriyorum. Ben de içime sindiremiyorum. İşte kesin
onlardır diyoruz ama ispatımız yok. Kaç kişinin ocağını söndürdüler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder