24.BÖLÜM
Çağrı’ya notum…
Arayan annemdi. Ben şimdi mezarlığa
doğru gidiyorum gelişmeleri sana anlatırım dedi. Bana ne yaptığımı sorunca
arabayı aldım evin önüne getirmedim bir yerde duruyor. Sen şu mezar işini bir
an evvel hallet hemen gel diyebildim. Bıçaklandığımdan bahsetmedim. Ama en kısa
sürede buradan gitmemiz lazım anne yarın için sana uçak bileti alayım mı dedim.
Tamam, yarın saat öğleden sonra ki bir saate al. O zamana kadar her şeyi
halletmiş olurum dedi.
Öyle de yaptım. Hemen bilet işini
hallettim. Dikişlerim ağrıyordu. Ama yine de yavaş yavaş eşyalarımı toplamaya
başladım. Zaman geçmek bilmiyordu. Annemi mezarlıkta gözümün önüne getirmeye
çalıştım. Sırf Kenan anlamasın diye orada bulunmak zorunda olması beni çok
üzüyordu ama elimden de bir şey gelmiyordu. Ondan bir haber gelir diye gözüm
hep telefondaydı. Nihayet beklediğim telefon saat dörde doğru geldi. Annem, her
şey bitti Seral dedi. Mezarlığa gittiğimde Kenan oradaydı. Adamlara talimatlar
verdi. Benimle doğru dürüst konuşmadı bile. Ben adamlara ödemeyi işleri bitince
yapacağım diye ısrar edince ben de tamam dedim. Ama mezar yapımı bitene kadar orada
bekledim mecburen. Gerçek olmasa bile o mezar taşın üstünde adını görmek beni
kahretti. Çok şükür ki yaşıyorsun canım kızım demiş ve ağlamaya başlamıştı.
Canım ammen benim için nelere katlanmak zorunda kalmıştı. Ama bu kötü günler
geçecek ve bundan sonra hiç ayrılmayacaktık.
Biraz sonra annem gelecek.
Heyecandan yerimde duramıyorum. Bu evde yapmam gereken son bir şey kalmıştı. O
da Çağrı’ya bir not yazmak. Ona İstanbul’a dönmeye karar verdiğimi yazdım.
Yaptığı her şey için ona teşekkür ettim. Psikolojim çok bozuk bu yaşananlardan
dolayı artık yalnız yaşamak istediğimi yazdım. Bugüne kadar bana gösterdiği
nazik, asil davranışını devam ettirmesini ve en önemlisi beni aramamasını rica
ettim. Bana aldığı telefonu da notun yanına bıraktım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder